Zamanı Durduran Şehir: Tallinn

Tallinn’in en özel duraklarına, şehirde saklı kalmış detaylara doğru bir keşif yolculuğuna çıkıyoruz.

Estonya’nın başkenti Tallinn zamanın ritmini yavaşlatan, geçmişin dokusunu bugünün zarafetiyle harmanlayan bir şehir. Baltık Denizi’nin serin esintileriyle sarmalanan bu masalsı kent, Orta Çağ’dan kalma taş sokakları, sivri kuleli surları ve gotik mimarisiyle adeta bir açık hava müzesi gibi. Ancak Tallinn’i sadece tarihi yapılarıyla tanımlamak haksızlık olur. Burası, bir yandan geçmişin sessiz hikayelerini anlatırken diğer yandan geleceğin yüzünü de cesurca sergileyen dinamik bir başkent.

Tallinn, her mevsimde farklı bir ruh haliyle ziyaretçisini karşılıyor. Bazen sisli bir sabahta kalenin yamaçlarında yürürken kendinizi bir roman kahramanı gibi hissediyorsunuz, bazen de gün batımında bir seyir terasında şehrin kırmızı çatılı evlerine bakarken zamanın durduğuna tanık oluyorsunuz.

Vanalinn

Tallinn’in kalbi UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Vanalinn (Eski Şehir) bölgesinde atıyor. 13. yüzyıldan kalma surlar, taş kaldırımlı dar sokaklar, kuleler ve gotik yapılar arasında dolaşmak adeta yüzyıllar öncesine bir zaman yolculuğu yapmak gibi. Kentin bu kısmı ikiye ayrılıyor: Toompea (yukarı şehir) ve All-linn (aşağı şehir).

Toompea

Burası, Tallinn’in ruhani ve politik merkezi. Yüzyıllar boyunca şehrin yöneticileri ve dini seçkinleri burada hüküm sürmüş. Bugün ise Estonya Parlamentosu’na ev sahipliği yapan, 14. yüzyılda inşa edilmiş Toompea Kalesi, pastel renkli cephesiyle neoklasik bir zarafeti temsil ediyor. 

Kalenin hemen yanında yer alan Alexander Nevsky Katedrali şehrin en dikkat çekici yapılarından biri. 19. yüzyılın sonlarında inşa edilen bu Rus Ortodoks katedrali kubbelerindeki siyah soğan formları ve içindeki ihtişamlı ikonalarıyla mimari bir şaheser.

Hemen karşısında bulunan sade ama etkileyici Toomkirik (Aziz Mary Kilisesi) Tallinn’in en eski kilisesi. 13. yüzyılda inşa edilmiş bu gotik yapının içinde Estonya soylularının mezar taşlarını ve barok tarzdaki ahşap balkonları görebiliyorsunuz.

Seyir Terasları

Kohtuotsa ve Patkuli seyir terasları şehrin kartpostal tadındaki güzelliğini gözler önüne seriyor. Kohtuotsa hem Eski Şehir’in kulelerini hem de modern Tallinn’in siluetini bir arada sunuyor. Patkuli ise daha sakin ve romantik bir nokta. Buraya taş merdivenlerden çıkarak ulaşılıyor.

Bu teraslardan birinde gün batımını izlemek Tallinn’le ilk görüşte aşk yaşamanızı sağlayacak kadar güzel. Uzakta şehrin kuleleri, yakından gelen sokak müzisyenlerinin sesleri… Hepsi bir anda zamanın ötesine sarkan bir atmosfer yaratıyor. Fotoğraf meraklıları için ise bu teraslar benzersiz kareler yakalamak adına en ideal noktalar.

Aşağı Şehir

Raekoja Plats (Belediye Meydanı) Eski Şehir’in kalbi. Gotik tarzda inşa edilmiş Tallinn Belediye Binası, 14. yüzyıldan kalma tek başkanlık binası olarak İskandinavya’da hâlâ ayakta olan nadir örneklerden. Yaz aylarında meydanda sokak müzisyenleri, el işi ürünler satan tezgahlar ve cıvıltılı kafeler canlı bir ortam yaratıyor.

Meydanın hemen köşe başında 15. yüzyıldan beri hizmet veren eczane Raeapteek yer alıyor. Zamanında Orta Çağ’dan kalma kurbağa yağı, kurutulmuş kirpi gibi tarifler de veren bu eczane, bugün hem modern ilaçları sağlıyor hem de müze olarak işlev görüyor.

Belediye Meydanı’nda yer alan Olde Hansa ise Orta Çağ’ın han atmosferini yaşamak isteyenler için ideal bir restoran. Mum ışığında geyik eti yahnisi, ayı eti, bal likörü ve çavdar ekmeği gibi otantik lezzetlerle yemek yeme deneyimi teatral bir ambiyansta geçiyor. Garsonlar dönemin kıyafetleriyle hizmet verirken, menüde sadece o dönemde bilinen ürünler yer alıyor.

Modern Tallinn

Tarihi merkezden dışarı adım attığınızda karşınıza Tallinn’in çağdaş ve enerjik yüzü çıkıyor. Özellikle Telliskivi Creative City (Telliskivi Loomenillak) ve Kalamaja Mahallesi şehrin capcanlı enerjisini hissetmek isteyenler için vazgeçilmez duraklar.

Şehrin “hipster” bölgesi diyebileceğimiz Telliskivi, terk edilmiş sanayi binalarının dönüştürülmesiyle oluşan bir kültür kompleksi. Grafitilerle bezeli duvarlar, galeriler, tasarım dükkanları, üçüncü dalga kahveciler ve performans sanatlarına ev sahipliği yapan mekanlarla dolu bu mahalle genç sanatçılar için bir cazibe merkezi. Burada kurulan tasarım pazarları yerel sanatçıların ürünleriyle dolup taşıyor.

Kalamaja da bir zamanların işçi sınıfı bölgesi iken bugün Tallinn’in en bohem ve trend semti haline gelmiş durumda. Renkli ahşap evleri, sokak sanatları ve vintage mağazalarıyla özellikle şehrin genç nüfusunun ve genç gezginlerin uğrak noktası. Taze et, balık, meyve-sebze dükkanlarına, antika eşya dükkanlarına, tasarım el işi ürünler ve sokak yemekleri satan dükkanlara ev sahipliği yapan Balti Jaam ve Noblessner Limanı da meraklılar için iyi birer keşif alanı.

Lennusadam

Lennusadam Denizcilik Müzesi, Tallinn’in en etkileyici kültürel duraklarından bir diğeri. Kalamaja’nın hemen kıyısında yer alan bu müze bir zamanlar denizaltı hangarı olarak kullanılan bir yapının restore edilmesiyle kurulmuş ve hem çocuklara hem de yetişkinlere hitap ediyor. Denizcilik tarihine ilgi duyanlar için Lennusadam Estonya’nın bağımsızlık mücadelesi ve Sovyet dönemi gemiciliği üzerine zengin bilgiler sunuyor. Açık havadaki liman bölümünde ise geleneksel tekneler sergileniyor.

Kadriorg Parkı ve Sarayı

Tallinn’in sunduğu deneyim sadece Eski Şehir ve bohem mahallelerle sınırlı değil. Tallinn’in doğusunda yer alan Kadriorg Parkı yemyeşil yürüyüş yolları, süs havuzları ve barok peyzajıyla dinlendirici bir atmosfer sunuyor. Parkın ortasında bulunan Kadriorg Sarayı ise Rus Çarı I. Petro tarafından 18. yüzyılda yaptırılmış zarif bir yapı. Bugün saray, Estonya Sanat Müzesi’ne bağlı bir müze olarak hizmet veriyor. Park çevresindeki KUMU Sanat Müzesi de Estonya’nın en büyük sanat müzesi ve modern ile çağdaş sanat meraklılarını kendine çekiyor.

Aziz Birgitta Manastırı

Pirita bölgesinde yer alan Aziz Birgitta Manastırı’nın kalıntıları da açık hava konserlerine ve kültürel etkinliklere ev sahipliği yapan etkileyici bir mekan. Gotik kemerleri ve yıkıntılar arasından gökyüzüne yükselen duvarlarıyla bu alan tarihi doğayla buluşturan, görülmeye değer yerlerden biri.

TV Kulesi ve Botanik Bahçesi

Tallinn’in en yüksek yapısı olan Tallinn TV Kulesi 314 metre yüksekliğiyle şehri kuşbakışı görmek isteyenler için vazgeçilmez bir nokta. Kulenin hemen yanında yer alan Tallinn Botanik Bahçesi de farklı bitki koleksiyonları, seralar ve yürüyüş yollarıyla doğa severleri büyüleyecek bir diğer yer.

Ne Zaman Gitmeli?

Tallinn dört mevsim farklı deneyimler sunuyor. 

  • İlkbahar sonu ve sonbahar başı hava sıcaklığının ılıman olduğu, doğada renk cümbüşünün yaşandığı dönemler. Bu dönemde turist yoğunluğu yaz aylarına göre daha az ve şehrin keyfi sakin tempoda çıkarılabilir. 
  • Yaz aylarında ise açık hava konserleri, film gösterimleri ve festivaller bu dönemin tadını çıkarmanızı sağlayacak aktivitelerden sadece bazıları. 
  • Kışın da Tallinn adeta bir masal kentine dönüşüyor. Aralık ayında kurulan Noel Pazarı, Eski Şehir’in tam ortasında kurulup geleneksel hediyelikler, sıcak şarap ve buz pateni pistiyle kışın büyüsünü tam anlamıyla yaşatıyor. Ancak bu dönemde sıcaklık -20°C’ye kadar düşebiliyor. Bu yüzden kalın kıyafetlerle gelmek kesinlikle şart.

Paylaş

Zamanı Durduran Şehir: Tallinn